DAĞLIK KARABAĞ ERMENİLERİNİN DERHAL KORUNMASINI SAĞLAYIN!

Azerbaycan Cumhuriyeti hükümeti 19 Eylül tarihinde Dağlık Karabağ’da sözde “terörle mücadele operasyonu” başlattı. Gerilimin bu şekilde tırmanmasından önce, Karabağ’da mayın patlaması sonucunda Azerbaycan vatandaşlarının hayatını kaybettiği haberi gelmişti. Ancak, bu trajedi, hiçbir şekilde önceden planlandığı aşikar olan askeri saldırının bir gerekçesi olamaz. Söz konusu operasyon neticesinde, aralarında çok sayıda sivilin de bulunduğu yüzlerce insan hayatını kaybetti ve yaralandı.

Tarih, ihtilafları askeri yollarla çözmeye “zorlamanın” felaket sonuçlar doğurduğunu defaten göstermiştir. İhtilaflar, yerel halklara baskı ve tehdit zoruyla çözülemez ve bu şekilde çözülmemelidir. Batı Balkanlar, Orta Doğu ve diğer bölgelerde yaşanmış trajik örnekler, şiddet içeren çatışmaların ve tek taraflı eylemlerin sadece yaraları daha da derinleştirdiğini ve acıların ömrünü uzattığını göstermiştir.

Dağlık Karabağ’da ihtilafın sürdüğü on yıllar boyunca, toplumsal uzlaşı ve birlikte yaşam için zemin oluşturulması yönünde yeterli çaba sarf edilmemiştir. Siyasi elitler, barış içinde bir arada yaşama koşullarının oluşturulması ve Dağlık Karabağ’ın Ermeni nüfusu için güvenlik garantilerinin sağlanması için gayret göstermemiştir. Bugün, gelinen noktada, güvenlik garantilerinin geliştirilememiş olması ve bu konudaki başarısızlık, çok sayıda insanın etnik temizlik ve zorla yerinden edilme endişelerini artırmaktadır.

Uluslararası toplum da, uzun yıllardır devam eden bu ihtilafa barışçıl bir çözüm bulunmasını kolaylaştırma, mevcut durumun daha da karmaşık bir hale gelmesini önleme, ve daha da önemlisi Dağlık Karabağ’daki yerel nüfusun güvenlik ve haklarını garanti altına alma konusunda başarısız olmuştur. Her ne kadar insan hayatının mutlak değerini tanımanın ahlaki bir zorunluluk olduğunu iddia etseler de Rusya, Türkiye ve NATO gibi emperyalist güçler, jeopolitik ve ekonomik çıkarları için insanların hayatlarını hiçe saymaktadırlar.

Şu an için en önemli öncelik, Dağlık Karabağ halkının güvenliği olmalıdır. Bölgenin en savunmasız nüfusunun acilen insani yardıma ihtiyacı vardır. Bölgeden ayrılmaya karar veren herkese, insanlık onurunu zedelemeden tahliye olanakları sunulmalıdır. Gerek Dağlık Karabağ bölgesinden ayrılmak isteyen veya gerekse bölgede kalmak isteyen Ermeni halkını kurtarmak ve barışçıl bir hayat kurabilmelerini sağlamak için herkesi kendi gücü dahilinde elinden gelenin en iyisini yapmaya çağırıyoruz.

Azerbaycan makamlarından şiddet ve ablukaya bir an evvel son vermelerini, yerinden edilmiş Ermenilerin Ermenistan’a veya kendi evlerine güvenli bir geçiş sağlamalarını ve Karabağ Ermenilerinin yaşam hakkını ve onurunu koruyacak koşulların yaratılmasını talep ediyoruz.

Savaş, silahlı eylemler ve karşılıklı tehditlerin barışa ulaşmanın bir yöntemi olamayacağını bir kez daha yineliyoruz. Bu yöntemler sadece daha fazla acının yaşanmasına sebep olur ve düşmanlığı körükler. Hiçbir düşmanlık yeniden başlatılmamalı ve tüm çabalar barış içinde bir arada yaşama koşullarının yaratılmasına adanmalıdır.

Post-Soviet Peace, bitmek bilmeyen milliyetçi savaşlardan ve bölgemizde giderek artan emperyalist rekabetten yorulmuş, eski Sovyet coğrafyasından ve komşu bölgelerden barışı savunan insanlardan oluşan bir gruptur.